Otizm Spektrum Bozukluğu


Otizm Spektrum Bozukluğu

Otizm, artık günümüzde 68 çocuktan 1’inde görülebilen, erken teşhis ile %37 ye kadar kurtuluşu mümkün olabilen, temelde iletişim ve etkileşim sorunları ile kendini gösteren yaygın gelişimsel bozukluktur. Tüm etnik kökenlerde eşit şekilde görülür, ancak erkeklerde kızlara göre yaklaşık 4 kat daha fazla sıklıktadır. Kesin olarak aydınlatılmış bir nedeni bulunmamakla birlikte gelişmekte olan beyinde değişikliklere neden olan genetik ve çevresel etmenlerin sorumlu olduğu kabul edilmektedir. Otizm tanısı koyduracak biyolojik marker yoktur. Klinik değerlendirme ve davranışsal özelliklerin gözlemine dayalı tanı konur. 2 yaşından önce çocuklarda pek çok belirtiyi yakalamak mümkündür. 1 yaşından küçüklerde ise dikkatli bir klinik gözlem ile sosyal ve iletişim alanındaki yetersizlikler tespit edilebilir. Konuşma gecikmesi olan çocukların (özellikle erkek çocuk geç konuşur inancı veya mevcut aile öyküsü varlığında) tanılanmasının atlanabileceği unutulmamalıdır. 1 yaştan itibaren sosyal-iletişim alanlarında sorun yaşayan çocukların otizm ve diğer gelişimsel bozukluklar açısından “riskli çocuk” olarak belirlenip, geç kalınmadan acil müdahelesine başlanmalıdır. 


İlk 1 yaşta fark edebileceğimiz bazı uyarıcı işaretler ile riskli çocukları ne kadar erken tespit edebilirsek, erken yaşta başlayan eğitimle o kadar çabuk yol katedebiliriz. Peki bu riskli davranışlar nelerdir? Çocuğunuz;

1.ayda göz göze gelemiyorsa,

3.ayda tepkilerimize karşılık vermiyor, güldürdüğümüzde gülmüyorsa,

6.ayda aktif etkileşim başlatmıyor, davetkar davranmıyorsa,

9.ayda motor taklit yapmıyorsa örneğin;Ce-e oyununa katılmıyorsa,

10.ayda adı çağırılınca dönüp bakmıyorsa, öpücük atmıyorsa, bay bay yapmıyorsa,

12.ayda görsel takip yapmıyorsa örneğin;anne odadan çıkarken anneye değil de başka bir yere bakıyorsa, oyuncaklarla işlevsel oynamıyorsa riskli davranışları olduğu ve mutlaka çocuk psikiyatristi tarafından değerlendirilmesi gerekir.


OSB'lilerin önemli bir kısmında belirtiler 13-14 aylık iken görülmeye başlar. OSB’lilerin bir kısmında baştan itibaren belirtiler gözlenmez ancak 1-2 yaş arasında edindiği becerilerde gerileme meydana gelebilir.(öğrendiği kelimeleri artık kullanmamak gibi).1-2 yaş aralığında;

Göz temasında yetersizlik (kısa süre bakıyor olması yeterli değildir!!) ve görsel takipte yetersizlik(işaret ettiğiniz yere bakmaması, işaret ettiğiniz yöne bakıp daha sonra tekrar yüzünüze bakmaması)

Motor taklit becerisinde yetersizlik

Sosyal gülümsemenin olmayışı

Oyucakla amacına uygun oynamama (hayali oyun oynayamama)

Etkileşime girmekte yetersizlik, isteksizlik, dikkatini çekmek için çok çaba sarfetmemek

Olumlu duygu paylaşımında kısıtlılık

Hem alıcı hem ifade edici dilde yetersizlik, tekrarlayıcı hareketler (sallanma, kanat çırpma, dönme vb. ) gözlemliyorsak mutlaka bir çocuk psikiyatristinden destek almalıyız.


2-3 yaş aralığı en sık tanı konulan dönemdir. bu dönemde en sık başvuru sebebi konuşmanın gecikmiş olması ve daha önceden kazandığı becerileri artık göstermiyor olmasıdır.

2 yaşına gelmiş olmasına rağmen hala 2 kelimeli cümle kuramıyorsa, komutları anlamada güçlük çekiyor, söylenileni yerine getirmiyorsa, yaşına uygun kelime dağarcığı kısıtlıysa

Kucağa alınmaya karşı isteksiz, göz teması kısıtlı ise, adına seslenildiğinde bakmıyorsa, sosyal gülümsemesi yoksa ya da uygunsuz gülmeleri varsa, erişkinlerin ilgisini çekmeye isteksizse,

Daha çok yalnız kalmayı tercih ediyorsa, 2 yaşında yaşıtlarıyla paralel oyun oynama, 3 yaşında karşılıklı oyun oynama yoksa,

Stereotipiler (parmak ucunda yürüme, sallanma, kollarını çırpma, dönme gibi işlevi olmayan hareketler varsa,

nesnelerin parçalarına aşırı ilgi varsa, oyuncakları işlevine göre kullanamıyorsa en kısa zamanda bir çocuk psikiyatristine başvurunuz. 


KAYNAK;

Otizm Spektrum Bozuklukları Tanı ve Takip, Prof. Dr. Nahit Motavallı Mukaddes, Nobel Tıp Kitapevi